AİLE KONUTU ŞERHİ OLMASA BİLE DİĞER EŞİN RIZASI OLMADAN KONULAN İPOTEK GEÇERSİZDİR

AİLE KONUTU ŞERHİ OLMASA BİLE DİĞER EŞİN RIZASI OLMADAN KONULAN İPOTEK GEÇERSİZDİR

   Türk Medeni Kanunu’nun aile konutuna ilişkin düzenlemeleri, aile birliğinin korunması adına büyük önem taşır. Bu kapsamda, eşlerden biri, aile konutu üzerinde tek başına tasarrufta bulunamaz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019 tarihli bir kararında, tapuda aile konutu şerhi bulunmasa bile, bir taşınmazın fiilen aile konutu olarak kullanılması halinde eşin rızası olmadan konulan ipoteğin geçersiz olduğuna hükmedilmiştir. Bu karar, aile konutu kavramının sadece tapu kaydıyla sınırlı olmadığını, fiili kullanımın da hukuken korunduğunu ortaya koymaktadır.


Aile Konutu Nedir?

   Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası olmadan aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz veya aile konutunu devredemez.”

   Aile konutu; eşlerin birlikte yaşamlarını sürdürdüğü, günlük hayatlarını birlikte geçirdikleri, barınma ihtiyaçlarını giderdikleri yerdir. Kanun, bu mekânın hukuki güvence altına alınmasını amaçlamaktadır.


Aile Konutu Şerhi ve Uygulamada Yaşanan Sorunlar

   Uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlardan biri, aile konutu şerhinin tapu kütüğüne işlenmemiş olmasıdır. Eşler çoğu zaman bu şerhi koydurmazlar ya da koymayı ihmal ederler. Bu durum, taşınmaz maliki eşin tek taraflı işlem yapmasına zemin hazırlamakta, örneğin ipotek tesis edilmesi veya satış gibi tasarruflara konu edilebilmektedir.

   Ancak Yargıtay, tapu kütüğüne şerh verilmemiş olsa dahi taşınmazın fiilen aile konutu olarak kullanıldığı hallerde de eşin rızasının aranması gerektiğini vurgulamaktadır.


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararı

   Söz konusu davada; davacı eş, eşinin mülkiyetinde bulunan ve birlikte aile konutu olarak kullandıkları taşınmaza, eşinin izni olmadan banka tarafından ipotek konulduğunu ileri sürerek, bu ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka ise, tapu kayıtlarında aile konutu şerhi bulunmadığını, ipoteğin geçerli olduğunu savunmuştur.

   Ancak yapılan yargılamada;

  • Ekspertiz raporunda taşınmazın fiilen kullanıldığı tespit edilmiştir,

  • Kolluk araştırmaları ve tanık beyanlarıyla, taşınmazın uzun yıllardır aile konutu olarak kullanıldığı kanıtlanmıştır.

   Bu delillere dayanarak mahkeme, eşin rızası olmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğuna ve ipoteğin kaldırılmasına karar vermiştir. Yargıtay da bu kararı onaylayarak, aile konutuna yönelik korumanın yalnızca şerhle sınırlı olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur.

| Yargıtay 11. HD. 2018/2351 E. 2019/3869 K. 20.05.2019 T.

Sorularınız ve Hukuki Danışmanlık İçin Bizimle İletişime Geçin